Filmekimi Bilet Seçme Rehberi

Filmekimi

Bu yıl 13-22 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek olan Filmekimi için biletler dün satışa çıktı. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da biletler ilk olarak Lale Kart sahiplerine sunuldu. Genel satışlar ise 7 Ekim Cumartesi günü saat 10.30’da başlayacak.

Lale Kart sahiplerinin istedikleri filme bilet bulma şansı çok daha yüksek olsa da genel satışa açıldıktan sonra biletler hızla tükendiği için Lale Kart’ı olmayanların istedikleri filmlere bilet bulabilmek için çok daha hızlı davranması gerekiyor. Bu yüzden bir öncelik sırası belirlemek önemli. Öte yandan (kısıtlı sayıda basılacak ve 10 TL’ye satılacak olan Eczacıbaşı Genç Bilet’i saymazsak) bu yıl en düşük bilet fiyatı 110 TL. Bu da pek çok kişinin istediği her filme bilet bulabilse bile seçici davranması gerekeceği anlamına geliyor.

Biz de buradan yol çıkarak Filmekimi’ne bilet alacak olanlara yardımcı olabileceğini düşündüğümüz bir rehber hazırladık. Bu rehberde dikkat ettiğimiz başlıca iki kriter var: Birincisi filmlerin daha önce gösterildikleri festivalde aldıkları yorumlar; ikincisi ise filmlerin Filmekimi sonrası hangi tarihte erişilebilir olacakları. Bu iki kriteri göz önüne alarak hazırladığımız rehberi aşağıda bulabilirsiniz.

Kaçırılmaması Gerekenler

Filmekimi

Zavallılar / Poor Things, MetaCritic: 94

Yorgos Lanthimos imzalı Poor Things, festivalin en dikkat çekici filmlerinden biri; hatta belki de en dikkat çekici olanı. Venedik’te Altın Aslan’ı kazanarak festival yolculuğuna muhteşem bir başlangıç yapan film, öve öve bitirilemiyor. Hatta filmin yılın en iyilerinden olduğu söyleniyor. Emma Stone, Willem Dafoe, Mark Ruffalo gibi isimlerin rol aldığı film, ödül sezonunda da adından sıkça söz ettirecek gibi görünüyor. Film 9 Şubat’ta vizyona da girecek ama Poor Things bir an önce izlemek isteyeceğimiz filmlerden olduğu için Filmekimi bu konuda eşsiz bir fırsat sunuyor.

Çocuk ve Balıkçıl / Kimitachi wa Dō Ikiru ka / The Boy and the Heron, MetaCritic: 90

The Boy and the Heron, büyük usta Hayao Miyazaki’nin yıllardır heyecanla beklediğimiz yeni filmi. Bunun ötesinde bir şey söylememize çok da gerek yok.

The Zone of Interest, MetaCritic: 95

Jonathan Glazer’ın 2013 yapımı Under the Skin’den beri çektiği ilk uzun metrajlı olan The Zone of Interest, sadece Filmekimi programının değil tüm yılın en merak uyandıran filmlerinden. Cannes’da Büyük Ödül ve FIPRESCI Ödülü’nü kazanan film, eleştirmenleri de bir hayli etkilemiş durumda. Film 16 Şubat 2024‘te Bir Film dağıtımıyla vizyona girecek olsa da imkânınız varsa o zamana kadar beklemeden The Zone of Interest’i izlemenizi tavsiye ederiz. Çünkü bu filmi bu yıl çok konuşacağız.

Filmekimi

Kabahatliler / Los delincuentes / The Delinquents, MetaCritic: 92

Arjantin sinemasının son yıllarda çıkardığı en iyi işlerden biri olarak değerlendirilen The Delinquents, bu yılın en hoş sürprizlerinden biri olacak gibi görünüyor. En azından filmin şu ana kadar aldığı eleştiriler buna işaret ediyor. Rodrigo Moreno imzalı filmin 189 dakikalık süresi gözünüzü korkutmasın. Gelen yorumlara bakılırsa film bu üç saatlik yatırımın hakkını fazlasıyla veriyor.

All of Us Strangers, MetaCritic: 91

Weekend, Lean on Pete, 45 Years gibi beğeni kazanan işlere imza atan Andrew Haigh’in imzasını taşıyor olması, All of Us Strangers’ı zaten yılın en heyecanla beklenen filmlerinden yapmaya yetiyordu. Andrew Scott ve Paul Mescal’ın başrolünü üstlendiği film bir de son derece olumlu yorumlar alınca, bu yıl Filmekimi’nin kaçırılmaması gereken yapımları arasında yerini aldı; hem de üst sıralardan.

Mükemmel Günler / Perfect Days, MetaCritic: 72

Paris, Texas ve Wings of Desire gibi şahane filmleri sinemaya kazandıran usta yönetmen Wim Wenders, son yıllarda çektiği filmlerle eski günlerini aratıyordu. Ancak yönetmenin son filmi Perfect Days’in aldığı olumlu yorumlar Wenders’ın yıllar sonra yine iyi bir filmle karşımızda olduğunu gösteriyor. Perfect Days’in eleştirmenlerden aldığı puanlar, listenin bu kısmındaki diğer filmler kadar yüksek olmasa da eli yüzü düzgün bir Wim Wenders filmi izlemeye duyduğumuz özlem, Perfect Days’i buraya almamıza yetiyor.

Sararmış Yapraklar / Kuolleet lehdet / Fallen Leaves, MetaCritic: 79

Aki Kaurismäki’nin yeni filmi zaten neredeyse otomatik olarak listenin bu kısmına adını yazdırıyor. Ancak bir Kaurismäki filmi olmasının ötesinde de Fallen Leaves yılın beğenilen filmlerinden olmasıyla dikkat çekiyor. Prömiyerini yaptığı Cannes’da Jüri Özel Ödülü’nü kazanan film, eleştirmenlerden gayet olumlu yorumlar aldı. Kaurismäki’nin en iyi filmlerinden olmasa da yine kaçırılmaması gereken bir yapımla karşı karşıyayız.

Filmekimi

Altın Kozanın İçinde / Bên trong vỏ kén vàng / Inside the Yellow Cocoon Shell, MetaCritic: 93

Pham Thien An’ın imzasını taşıyan film, Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterildiği Cannes Film Festivali’nde En İyi İlk Film seçilerek Altın Kamera Ödülü’nü aldı. Diğer yandan fikrine güvendiğimiz yayınların ve eleştirmenlerin yorumları da oldukça olumlu. Bu yüzden film özellikle sinefiller için kaçırılmaması gereken yapımlar arasında yer alıyor. Ancak “spiritüel bir yolculuk” olarak tanımlanan üç saatlik bu filmin herkese göre olmayabileceğini de not düşmekte fayda var.

Şeflerin Aşkı / La passion de Dodin Bouffant / The Taste of Things, MetaCritic: 80

En baştan uyaralım, eğer vegan ya da vejetaryen iseniz bu film muhtemelen size göre değil. Filmde hayvansal gıdaların uzun uzun işlendiği ve pişirildiği sekanslar bulunuyor. Ancak bu tarz imgelere maruz kalmaktan rahatsız olmayanlar için The Taste of Things, bu yıl Filmekimi programındaki kaçırılmaması gereken yapımlardan biri. Cannes’da En İyi Yönetmen ödülünü kazanan The Taste of Things’in adını bu yıl sıkça duyabiliriz. Zira Fransa, bu yıl Altın Palmiye’yi kazanan Anatomy of a Fall yerine The Taste of Things’i Oscar aday adayı olarak seçerek yıl boyu devam edecek bir tartışma başlattı. Diğer yandan Tràn Anh Hùng’ün filmi bu tartışmadan bağımsız olarak da görülmeye değer çünkü eleştirmenlerin yorumları oldukça olumlu.

Yaratık / La Bête / The Beast, MetaCritic: 83

Bertrand Bonello imzalı The Beast, bu yıl Venedik Film Festivali’nde en çok ses getiren filmlerden biri oldu. IndieWire, ScreenDaily, The Playlist gibi saygın yayınların övgüyle söz ettiği film, İKSV’nin tanıtım yazısında “1910’dan 2044’e, Paris’ten Los Angeles’a seyahat eden dokunaklı ve romantik bir bilimkurgu” olarak tanımlanıyor. Eleştiriler ise bu tarz kısa tanıtımm yazılarının hakkını tam olarak veremeyeceği, son derece derinlikli bir işin izleyicileri beklediğini gösteriyor. Léa Seydoux’nun başrolünü üstlendiği, film bu yıl Filmekimi’nde görülmesi gereken yapımlardan.

Şans Verilebilecekler

Priscilla, MetaCritic: 83

Sofia Coppola’nın, Elvis Presley’nin eşi Priscilla ile olan karmaşık ilişkisini Priscilla’nın perspektifinden ele aldığı yeni filmi, Filmekimi programındaki en dikkat çekici yapımlardan biri. Filme gelen ilk yorumlar da hiç fena değil. Ancak fikrine güvendiğimiz birkaç eleştirmenin filmi bek de beğenmemiş olmasına bir de Elvis’in pedofili sınırlarında gezen ilişkilerinin (Priscilla Elvis ile tanıştığında henüz 14 yaşındaydı) bu Hollywood yapımında gerektiği gibi yansıtılacağını pek düşünmüyor olmamız eklendiğinde, Priscilla’yı “Kaçırılmaması Gerekenler”e almaktan imtina ediyoruz.

Canavar / Kaibutsu / Monster, MetaCritic: 80

Hirokazu Kore-eda, Still Walking’den Like Father, Like Son’a beğeni kazanı pek çok filme imza atmış olsa da Shoplifters ile adını çok daha geniş bir kitleye duyurdu. Shoplifters sonrası her filmi merakla beklenen Kore-eda, 2022 yapımı Broker ile biraz tökezlemiş olsa da yeni filmi Monster ile yine adından övgüyle söz ettiriyor. Bu yıl Cannes’da hem En İyi Senaryo ödülünü hem de Queer Palm’ı kazanan Monster, özellikle yönetmenin sinemasını sevenlerin kaçırmaması gereken bir yapım.

Daaaaaali!

Fransa sinemasının en nevi şahsına münhasır yönetmenlerinden olan Quentin Dupieux, yeni filmi Daaaaaali! ile kendisinin de önemli temsilcilerinden olduğu gerçeküstücülüğün simge isimlerinden Salvador Dalí’ye saygılarını sunuyor. Film, yarışma dışı gösterildiği Venedik’te pek çok eleştirmeni etkilemeyi başardı.

Öğretmenler Odası / Das Lehrerzimmer / The Teacher’s Lounge, Rotten Tomatoes: %100

Daha önce üç filmi İstanbul Film Festivali’nde gösterilen İlker Çatak bu kez yeni filmiyle Filmekimi’ne konuk oluyor. Almanya’nın bu yıl Oscar aday adayı olarak seçtiği The Teacher’s Lounge, dünya prömiyerini yaptığı Berlin Film Festivali’nde övgüyle karşılandı. THR, IndieWire, Roger Ebert gibi saygın yayınlardan gayet olumlu eleştiriler alan film, Filmekimi’nin en merak uyandıran filmlerinden.

Rüya Senaryo / Dream Scenario, MetaCritic: 76

Filmekimi sayfasındaki tanıtım yazısı şöyle diyor: “Sick of Myself / İlgi Manyağı ile herkesin dikkatini üzerine çeken yönetmen Kristoffer Borgli, Ari Aster ile Nicholas Cage’in yapımcılığını üstlendiği gayet tuhaf olduğu kadar da komik, karanlık, ve çılgın ikinci filmiyle Filmekimi’nde.” Pek çok sinemasever için bu tek cümle bile Dream Scenario’ya şans vermeleri için yeterli olabilir. Ancak Nicolas Cage’in başrolünü üstlendiği bu A24 filmini izlemek için başka bir sebep arıyorsanız, geçtiğimiz günlerde yayınlanan şahane fragmanına bir göz atabilirsiniz.

Hayat

Zeki Demirkubuz son yıllarda Bulantı ve Kor gibi hayal kırıklığı yaratan işlere imza atmış olsa da hâlâ sinemamızın en önemli yönetmenleri arasında yer alıyor. Bu yüzden yeni filmi Hayat da şans verilmeyi hak ediyor. Dahası filme dair şu ana kadar duyduklarımız, bunun Demirkubuz’un yıllardır çektiği en kayda değer film olduğunu gösteriyor.

Kaptan Benim! / Io Capitano / The Captain, MetaCritic: 82

Gomorrah ve Dogman gibi dikkat çekici filmlere imza atmış olan Matteo Garrone, yeni filmiyle de hem eleştirmenleri hem de sinemaseverleri etkilemiş gibi görünüyor. Venedik Film Festivali’nde En İyi Yönetmen dâhil 12 ödül kazanan The Captain, San Sebastian Film Festivali’nde de En İyi Avrupa Filmi ödülüne layık görüldü.

Sömürgeciler / Los colonos / The Settlers, MetaCritic: 82

Filmekimi, Felipe Gálvez’in imzasını taşıyan filmi şöyle tanıtıyor: “The Settlers, tarih kitaplarından silindiği gibi Şili’nin ulusal hafızasından da kaybolan bir soykırımı konu alıyor. Felipe Galvez, hakikatle resmi tarih arasındaki farkı su yüzüne çıkararak çarpıcı bir dönem filmine imza atıyor.” Bu tanıtım yazısıyla merak uyandıran The Settlers, gerek bu yıl Cannes’ın Belirli Bir Bakış bölümünde FIPRESCI Ödülü’nü almasıyla, gerekse eleştirmenlerden aldığımı olumlu yorumlarla şans verilmesi gereken bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.

Keşfe Açık Olanlar İçin

Filmekimi

Dört Kız Kardeş / Les filles d’Olfa / Four Daughters, MetaCritic: 78

“Tunus’un Oscar adayı Dört Kız Kardeş, belgesel ödülü kazanmış sahte bir belgesel olduğu kadar, izleyicisini gördüğü gerçekliği sürekli sorgulamaya iten sahte bir kurmaca.” İKSV, Cannes’da Altın Göz En İyi Belgesel ödülünü kazanan bu ilgi çekici filmi böyle tanıtıyor. Ben Hania (The Man Who Sold His Skin)’nın imzasını taşıyan film, şu ana kadar aldığı olumlu yorumlarla Filmekimi programında şans verilebilecek yapımlardan biri olarak öne çıkıyor.

Uyku / Jam / Sleep, Rotten Tomatoes: %91

Yardımcı yönetmenliğini yaptığı Bong Joon-Ho (Parasite)’nun yanında yetişen Jason Yu’nun dünya prömiyerini Cannes Eleştirmenler Haftası’nda yapan bu ilk filmi, Roger Ebert ve IndieWire gibi saygın yayınlardan yüksek puanlar almasıyla dikkat çekiyor. The Film Stage gibi birkaç yayından geçer not alamamış olması Sleep’in “Şans Verilebilecekler”i kıl payı kaçırmasına neden olsa da Yu’nun filmi Filmekimi’nde yeni işler keşfetmek isteyenlerin için alternatiflerin başında geliyor.

Kara Kutu / Black Box

Özellikle Ansızın (Auf einmal) filmiyle dikkat çeken Aslı Özge’nin dördüncü filmi olan Black Box, festival yolculuğu sırasında çok fazla ses getirmemiş olsa da dikkatini çektiği birkaç saygın yayından gayet olumlu yorumlar almış durumda. Ortak yapımcılığını Dardenne Kardeşler’in üstlendiği film, Aslı Özge imzası taşımasıyla bir şans verilmeyi hak ediyor. Zira yönetmen daha önce İstanbul Film Festivali’nde Köprüdekiler filmiyle Altın Lale, Hayatboyu filmiyle En İyi Yönetmen, Ansızın filmiyle de FIPRESCI ödülünü kazanarak yeni işlerini merak ettirmiş bir isim.

Hayvan Krallığı / Le Règne animal / The Animal Kingdom, MetaCritic: 70

Bu yıl Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış bölümünün açılış filmi olan The Animal Kingdom, bilim-kurgu ile aksiyon arasında gezinen ilgi çekici bir hikâyeye sahip. Gayet olumlu eleştiriler almış olan The Animal Kingdom, festivalin en dikkat çekici yapımlarından olmasa da özellikle janra filmlerine ilgi duyanlar için şans verilebilecek orijinal bir yapım olarak öne çıkıyor.

Nasıl Seks Yapacağız / How to Have Sex, MetaCritic: 77

Cannes’ın Belirli Bir Bakış bölümünde büyük ödülü kazanan How to Have Sex, ilgi çekici konusu ve eleştirmenlerden genel olarak olumlu yorumlar almasıyla Filmekimi’nin şans verilmeyi hak eden yapımları arasında yer alıyor.

Joan Baez: I Am a Noise

Berlin Film Festivali’nde ilk gösterimi yapılan Joan Baez: I Am a Noise, bir jenerasyonun sesi olmuş sanatçılardan olan Joan Baez’in hayat hikâyesini müziği, arşiv görüntüleri ve özel röportajlar eşliğinde sunuyor. Filmin şu ana kadar aldığı yorumlar, Joan Baez: I Am a Noise’ın sıradan bir biyografi belgeselinin ötesine geçmeyi başardığını gösteriyor.

Fremont / MetaCritic: 72

Prömiyerini Sundance’te yaptıktan sonra ziyaret ettiği Karlovy Vary Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülünü kazanan Fremont, Jim Jarmusch filmlerine öykünen bir Amerikan bağımsızı. Babak Jalali’nin imzasını taşıyan film, saygın yayınlardan genel olarak geçer puanlar almasıyla bu yıl Filmekimi seçkisinde keşfe çıkmak isteyenler için iyi bir alternatif olabilir.

Aşkın Tabiatı / The Nature of Love / Simple comme Sylvain

Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde ilk gösterimini yapan The Nature of Love, romantik komedi filmlerine yeni bir soluk getirmesiyle dikkat çekiyor. Film öyle övgülere boğulmamış olsa da keyifli bir seyirlik olarak değerlendiriliyor.

Vincent Ölmeli / Vincent doit mourir / Vincent Must Die, Rotten Tomatoes: %95

Stéphan Castang’ın ilk filmi olan Vincent Must Die, festivalin kapalı kutu diyebileceğimiz filmlerinden. Filmin Rotten Tomatoes puanı %95 ama sinefillerin çok iyi bildiği üzere bu rakam tek başına hiçbir şey ifade etmiyor. Eleştirilerin kendilerine bakmak gerekiyor ki burada da yeterince done yok açıkçası. Filme olumlu not veren 20 yayın arasında belki de tek kayda değer olanı IndieWire ki orada da Christian Zilko filmi iyi bulsa da öyle övgülere boğmuyor. Bu yüzden başta da dediğimiz gibi film bir nevi kapalı kutu. Ancak bir iki umut verici gösterge olması filmi listemizin bu kısmına atıyor.

Geçen Yaz / L’été dernier / Last Summer, MetaCritic: 63

Özellikle Fat Girl filmiyle tanınan Catherine Breillat’nın yeni filmi bu yıl Cannes’ın Ana Yarışma’sında yarıştı. Film The Playlist, The Film Stage ve Variety gibi yayınlardan oldukça yüksek puanlar almış olsa da ScreenDaily ve The Guardian gibi yayınlardan da bir o kadar düşük puanlar aldı. Yani filmin seveni olduğu kadar sevmeyeni de var.

Danimarka yapımı Queen of Hearts’ın yeniden çevrimi olan Geçen Yaz, kocasının 17 yaşındaki oğluyla ilişki yaşamaya başlayan Anne’in hikâyesini anlatıyor. Breillat, uyarladığı hikâyedeki yalanları ve değişen dinamikleri arka plana atıp, tutkunun ve aşkın filtresiz bir portresini çizmeye odaklanıyor.

Hayat Dersleri / Urotcite Na Blaga / Blaga’s Lessons

Blaga’s Lessons tam anlamıyla bir keşif filmi. Filmi değerlendiren ender yayınlardan olan Variety ve THR’ın yorumları genel olarak olumlu. Öte yandan filmin Karlovy Vary’de Büyük Ödül kazanması da umut verici. Ancak bunun ötesinde filme dair bir kanaate varmak için elimizde pek fazla veri yok.

Stephan Komandarev, yeni filminde yine Bulgaristan’ın toplumsal sorunlarına değiniyor. Bu kez bunu telefon dolandırıcılığı kurbanı olan emekli bir öğretmenin hikâyesi üzerinden yapıyor.

Filmekimi Sonrası Gösterime Girecek Olanlar

Bir Düşüşün Anatomisi / Anatomie d’une chute / Anatomy of a Fall, MetaCritic: 88

Bir Düşüşün Anatomisi sadece bu yıl Altın Palmiye’yi kazanmış olmasıyla bile Filmekimi’nde kaçırılmaması gerekenlere girmeyi hak ediyor. Ancak Justine Triet’nin son filmi Filmekimi’nden sadece günler sonra Türkiye’de vizyona gireceği için, bilet alma telaşı sırasında daha arka sıralara bırakılabilir. Film, 3 Kasım’da Başka Sinema dağıtımıyla vizyona girecek.

Dolunay Katilleri / Killers of the Flower Moon, MetaCritic: 89

The Boy and the Heron için söylediklerimiz Killers of the Flower Moon için de geçerli. Fazla söze gerek yok. Killers of the Flower Moon, Martin Scorsese’nin yeni filmi; Bu yüzden Filmekimi’nin en gözde filmlerinden biri olacağına şüphe yok*. Bu da biletlerinin çok çabuk tükeneceği anlamına geliyor. Neyse ki filmi Filmekimi’nde kaçırırsak çok da üzülmemize gerek yok. Çünkü film 20 Ekim‘de UIP Türkiye dağıtımıyla vizyona da girecek; Yıl bitmeden de Apple TV+’a gelmiş olacak. Ancak yeni Scorsese filmini elbette sinemada, mümkünse de festivalde izlemekte fayda var.

*Film, 12 Ekim’de İKSV Galaları kapsamında gösterilecek. Yani teknik olarak Filmekimi’nin bir parçası değil.

Kötülük Diye Bir Şey Yok / Aku wa sonzai shinai / Evil Does Not Exist, MetaCritic: 80

Drive My Car ile 2021’in en iyi filmlerinden birine imza atan Ryusuke Hamaguchi’nin Venedik’te Jüri Büyük Ödülü’nü kazanan yeni filmi, kesinlikle festivalin kaçırılmaması gereken filmlerinden. Ancak eğer Filmekimi’nde çok seçici davranmanız gerekiyorsa Evil Does Not Exist’i de sonraya bırakabilirsiniz. Zira film 29 Aralık‘ta Başka Sinema dağıtımıyla vizyona girecek.

Bir Skandalın Peşinde / May December, MetaCritic: 82

Todd Haynes’in başrolleri Natalie Portman ve Julianne Moore’a emanet ettiği son filmini bir an önce izlemek için Filmekimi’nin sunduğu bu eşsiz fırsatı değerlendirebilirsiniz. Ancak olur da filme bilet bulamazsanız ya da bir şekilde kaçırırsanız çok da üzülmenize gerek yok. Zira film 15 Aralık‘ta Bir Film dağıtımıyla vizyona da girecek.

Filmekimi

Çözümler Kitabı / Le Livre des solution / The Book of Solutions, MetaCritic: 65

Eternal Sunshine of the Spotless Mind, Be Kind Rewind, The Science of Sleep gibi şahane işlerden tanıdığımız Michel Gondry, yeni filmiyle de merak uyandırıyor. Ancak filmin daha Filmekimi devam ederken Türkiye’de vizyona girecek olması, bilet alma telaşı sırasında öncelik verme ihtiyacını ortadan kaldırıyor. The Book of Solutions, 20 Ekim’de Bir Film dağıtımıyla vizyona girecek.

Sorgu / Reality, MetaCritic: 83

Euphoria ile adını geniş kitlelere duyuran Sydney Sweeney’nin başrolünü üstlendiği Reality, dünya prömiyerini yaptığı Berlin Film Festivali’nde ses getiren yapımlardan biri olmuştu. Reality bizim buralarda aynı etkiyi yaratmadı belki ama yılın dikkat çekici bağımsızlardan biri olarak şans verilmeyi hak ediyor. Ne var ki 29 Mayıs’ta HBO Max’te yayınlanan Reality, HBO servislerinden birine erişimi olanlar için hâlihazırda dijital ortamda bulunuyor.

Kar Kardeşliği / La sociedad de la nieve / Society of the Snow, MetaCritic: 69

J.A. Bayona (A Monster Calls, The Orphanage)’nın kan donduran gerçek bir hikâyeden uyarlanan yeni filmi, yıl bitmeden Netflix’te yayınlanmış olacak. O yüzden bilet seçerken Filmekimi’nin kalabalık programı içinde daha geri plana atılabilir.

Jeanne Du Barry, MetaCritic: 51

Oyuncu kadrosunda Johnny Depp’i barındırmasıyla dikkat çeken Jeanne Du Barry, 10 Kasım‘da Bir Film dağıtımıyla vizyona girecek.

Narsistle Aşk / L’Amour et les Forêts / Just the Two of Us

Valérie Donzelli imzalı Just the Two of Us, 5 Ocak‘ta Bir Film dağıtımıyla vizyona girecek. Filmin Türkiye vizyon tarihi epey uzak olsa da Just the Two of Us’ın şu ana kadar aldığı yorumlar, izlemek için öyle çok da acele etmemiz gereken bir film olmadığına işaret ediyor.

Eleştirmenlerden Geçer Not Alamayanlar

Umudunu Kaybetme / The Old Oak, MetaCritic: 65

Ken Loach gibi bir ustanın yeni filmini görmek kulağa cazip gelse de filmin şu ana kadar aldığı yorumlar, seçici davranmak isteyenlerin The Old Oak’u şimdilik es geçmesinin daha mantıklı olabileceğini gösteriyor. Gelen yorumlara bakılırsa son dönemde kendisini fazlasıyla tekrarlayan Ken Loach, bu kez sadece tekrara düşmekle kalmıyor, aynı zamanda çıtayı da biraz daha aşağı çekiyor.

Strange Way of Life

Bir Pedro Almodóvar filminin listenin bu kısmında yer alması açıkçası bizim için de sürpriz oldu ama Strange Way of Life yönetmenin filmografisindeki açık ara en kötü iş olabilir. Kendi dilinde çekmediği bu ikinci kısa filminde ciddi şekilde tökezleyen Almodóvar, Filmekimi’nde de pek çok kişiyi hayal kırıklığına uğratabilir. O yüzden özellikle bilet seçiminde seçici davranıyorsanız Strange Way of Life’tan uzak durmakta fayda var.

Rapito / Kidnapped, MetaCritic: 68

Rapito, İtalyan sinemasının önemli isimlerinden Marco Bellocchio’nun imzasını taşıyor olsa da beklentileri karşılayamadığını söyleyebiliriz. Variety, The Playlist, The Film Stage, THR gibi önemli yayınlardan geçer not alamayan film, bizim buralarda da eleştirmenler tarafından pek beğenilmedi.

Güzel Günler / Il sol dell’avvenire / A Brighter Tomorrow, MetaCritic: 47

A Brighter Tomorrow, daha önce Altın Palmiye kazanmış başarılı bir yönetmenin, Nanni Moretti’nin imzası taşıyor olmasına rağmen 47 MetaCritic puanıyla pek umut vermiyor.

İstenmeyenler / Bâtiment 5 / Les Indésirables, MetaCritic: 58

İlk uzun metrajlısı olan Les Misérables (2019) ile etkileyici bir çıkış yapan Ladj Ly, yeni filmi Les Indésirables’da kamerasını bir kez daha Paris’in arka sokaklarına çeviriyor. Ancak eleştirilere bakılırsa bu kez ortaya Les Misérables kadar etkileyici bir iş çıkmıyor. Çünkü Les Indésirables, 58 MetaCritic puanıyla, Filmekimi seçkisindeki en düşük puanlı filmlerden biri.

Eve Dönüş / Le Retour / Homecoming, MetaCritic: 63

Cannes’da Ana Yarışma’da gösterilen Homecoming, “Keşfe Açık Olanlar” kısmına girmeyi kıl payı kaçıran filmlerden. Eğer Filmekimi’ni farklı filmlere şans vermek için bir fırsat olarak görüyorsanız Homecoming’e de şans verebilirsiniz. Ancak filmin IndieWire ve The Guardian gibi yayınlardan geçer not alamamış olması, daha seçici davrananlar için Homecoming’i es geçilebilecek filmlerden biri yapıyor.

Bazen Ölmeyi Düşünüyorum / Sometimes I Think About Dying, MetaCritic: 66

Yeni Star Wars üçlemesiyle tanınan Daisy Ridley’nin başrolünü üstlendiği bu Amerikan bağımsızın MetaCritic’te 66 puan alması sizi yanıltmasın. Filmin puanını Collider, ScreenRant, We Got This Covered gibi eleştiri konusunda kesinlikle dikkate alınmaması gereken yayınlar yukarı çekiyor. Daha saygın yayınların puanlarını baz aldığımızda karşımıza daha düşük bir ortalama çıkıyor.

İnşallah Erkek Olur / Inchallah un fils / Inshallah a Boy

Amjad Al Rasheed’in ilk uzun metrajlısı olan Inshallah a Boy, çok fazla ses getirebilmiş bir film değil. Filmi değerlendiren az sayıdaki yayının yorumları çok kötü olmasa da Filmekimi’nde bilet seçerken ön sıralara çıkmasını sağlayacak bir done de sunmuyorlar.

Gecede Kaybolanlar / Perdidos en la noche / Lost in the Night, MetaCritic: 60

Amat Escalante’nin Meksika’daki sınıfsal sorunlara ve kurumsal yozlaşmaya dikkat çektiği son filmi çok kötü yorumlar alan bir film olmasa da bizi heyecanlandıracak pek bir şey de sunmuyor. ScreenDaily, The Film Stage, THR gibi kayda değer yapımlardan 50-60 bandında puanlar alan film, Filmekimi programındaki vasat filmlerden biri olacak gibi duruyor.

Zorlu bir Yıl / Une année difficile / A Difficult Year

Gişede başarı yakalayan Intouchables filmiyle tanınan Éric Toledano ve Olivier Nakache ikilisinin bu yeni filmi ilgimizi çekecek çok fazla şey sunmuyor. Festival yolculuğu sönük geçen filmin çok fazla eleştiri yazısı bulunmasa da filmi değerlendiren birkaç saygın yayının yorumları çok da umut vermiyor. Yönetmenlerin de öyle etkileyici bir filmografileri olmayınca, A Difficult Year’ı merak etmek için bir gerekçe bulmakta zorlanıyoruz açıkçası.