Amélie, Delicatessen, A Very Long Engagement gibi şahane filmlere imza atan Jean-Pierre Jeunet son yıllarda eski büyüsünü biraz kaybetmiş olsa da hala Fransa sinemasında çalışan en heyecan verici yönetmenler arasında yer alıyor. Bu yüzden yönetmenin yakında yeni bir film çekmeye hazırlandığı duymak pek çok sinemaseveri sevindirecektir. Yönetmenin sıradaki filmi Changer l’eau des fleurs olacak.
Changer l’eau des fleurs, Valérie Perrin’in Türkçeye “Çiçeklerin Suyunu Tazelemek” adıyla çevrilen romanını bir uyarlaması olacak. Küçük bir mezarlığın bekçiliğini yapan bir kadına odaklanacak filmin başrolünü Leïla Bekhti üstlenecek. Jean-Pierre Jeunet filmin çekimlerine mayıs ayında başlayacaklarını söylüyor.
Romanın tanıtım yazısı şöyle:
“’Adım Violette Toussaint. Bir mezarlık bekçisiyim. Hayatın tadını çıkarıyorum, onu içine bal katılmış yasemin çayı gibi küçük yudumlarla içiyorum. Akşamları mezarlığın demir kapılarını kapatıp anahtarları banyomun kapısına astığımda, artık cennette oluyorum.’
“Violette Toussaint, Fransa’nın küçük bir şehrinde mezarlık bekçiliği yapmaktadır. Mezarlığa yakınlarını ziyarete gelen herkes, ister ilk ziyaretleri olsun ister sayısız ziyaretlerinden biri, soğuk günlerde ısınmak için Violette’in evine uğrar. İkram ettiği kahvelere kahkahaların ve gözyaşlarının karıştığı genç kadının günlük yaşamı ise bu ziyaretçilerin itirafları etrafında şekillenmektedir. Bir gün Marsilya’dan Julien Seul adında bir komiser, Violette’e oldukça tuhaf bir istekle gelir: Julien’in yakın zamanda vefat eden annesi, küllerinin yabancı bir adamın mezarına dökülmesini istemiştir. O andan itibaren olaylar umulmadık bir hal alır ve Violette’in o küçük ve sakin dünyası da altüst olur. Sonunda yaşayanlar ile ölüleri birbirine bağlayan sırlar gün yüzüne çıkacak ve en karanlık ruhların bile içinde gizlediği ışık kendini gösterecektir. Valérie Perrin bize hayatta karşılaştığı bütün zorluklara rağmen mutluluğa inancını kaybetmemiş bir kadının etkileyici hikâyesini anlatıyor. Çiçeklerin Suyunu Tazelemek, imkânsız bir aşkın geçmişine, dayanılması güç bir trajediye ve sevginin sınırsız iyileştirme gücüne dair büyüleyici bir masal.”