Martin Scorsese‘nin geçtiğimiz yılın sonunda iki filmden birinin çekimlerine başlaması bekleniyordu. Bunlardan ilki The Life of Jesus, ikincisi ise Frank Sinatra biyofilmiydi. Ne var ki her iki proje de son anda yaşanan sorunlar sebebiyle sete çıkamadı. O günden beri bir sonraki filminin hangisi olacağını görmek için beklediğimiz Martin Scorsese, adını yeni projelere yazdırmaya devam ediyor.
Bir yandan Marilynne Robinson’ın aynı adlı romanından uyarlanacak olan Home‘u çekmeye hazırlanan, diğer yandan Leonardo DiCaprio ile birlikte yıllardır hayata geçirmeye çalıştıkları The Devil in the White City filmi üzerinde çalışmaya devam eden Scorsese, şimdi de adını Hawaii’de geçen bir gangster filmine yazdırdı.
60’larda Hawaii’de yaşanan mafya savaşlarını konu alacak bu filmin başrolünde ünlü oyuncu Dwayne “The Rock” Johnson yer alacak. Johnson filmde Hawaiili bir gangstere hayat verecek. Yeraltı dünyasında yükselmeye çalışan bu suç patronu, bir yandan atalarının yurdunu muhafaza etmek için dışarıdan gelen büyük şirketlere savaş açarken, diğer yandan adadaki rakiplerini devre dışı bırakmak için kanlı bir savaşa girişecek. Henüz ismi belli olmayan bu proje Scorsese’nin Goodfellas ve The Departed gibi filmlerine benzetiliyor.
Oyuncu kadrosunda Dwayne Johnson’a Emily Blunt ve Leonardo DiCaprio eşlik edecek. Son dönemde The Jungle Cruise ve The Smashing Machine gibi filmlerde birlikte çalışan Dwayne Johnson ve Emily Blunt’ın bu projeyi Scorsese’ye götürdüğü, usta yönetmenin de projeyi epey beğenip yönetmeye karar verdiği söyleniyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Martin Scorsese, bu filmin senaryosunu yazması için American Kingpin kitabının yazarı olan gazeteci/yazar Nick Bilton‘ı görevlendirdi. Bilton henüz senaryo yazma aşamasının başında olduğu için bu proje Scorsese’nin sıradaki filmi olmayabilir. Zira Home, The Devil in the White City ve Sinatra gibi projeler çekilmeye çok daha hazır durumda.
Martin Scorsese, Dwayne Johnson, Leonardo DiCaprio ve Emily Blunt gibi dört önemli ismi bir araya getiren bu proje, hâliyle Hollywood’da epey heyecan yarattı. Nitekim hem stüdyoların hem de dijital platformların bu projeyi almak için yarışa girdiği ve 200 milyon doları bulan teklifler yapılabileceği konuşuluyor. Bu noktada filmin Netflix ya da Apple‘a gitme ihtimali daha yüksek görünüyor. Zira The Killers of the Flower Moon’da da gördüğümüz üzere dijital platformlar bu tarz işlere para yatırmaya daha yatkın oluyor.