Senna, Amy, Diego Maradona gibi beğeni kazanan belgesellere imza atan Oscar ödüllü sinemacı Asif Kapadia, bu hafta yeni filmini sinemaseverlerin beğenisine sunacak. Yönetmenin kurmaca ile belgesel arasındaki çizgiyi iyice bulanıklaştıran yeni filmi 2073, dünya prömiyerini bu hafta Venedik Film Festivali‘nde yapacak. NEON, Venedik’teki prömiyeri öncesi filmden ilk fragmanı yayınladı.
Döküdrama türündeki film, bilim-kurgu türünden beslenen bir belgesel olarak tanımlanıyor. Film, 2073’de, distopik bir gelecekte geçiyor. Dünyanın diktatörler ve teknoloji şirketleri tarafından kontrol edildiği, insanların her hareketinin izlendiği Orwellvari bu geleceği tersine çevirmek isteyen bir grup, zamanda yolculuk yaparak bu distopyayı ortaya çıkaran olayları tersine çevirmeye çalışıyor. Filmin belgesel kısmı da bu noktada devreye giriyor. Bu yönüyle film, Chris Marker klasiği La Jetée’ye yakın bir yerde duruyor.
Asif Kapadia, 2073’ü bir belgesel olarak tanımlıyor olsa da aslında filmde kurmaca da önemli bir yer tutuyor ve bu kısımda geniş bir oyuncu kadrosu bulunuyor. Başrolde ise başarılı oyuncu Samantha Morton var.
Filmin resmi sinopsisi şöyle:
Yıl 2073 ve modern yaşamın en kötü korkuları gerçekleşmiş durumda. Gözetleme droneları yanık turuncu gökyüzünü doldururken, militarize polisler enkaza dönmüş sokakları kontrol altında tutmakta, hayatta kalanlar ise yeraltına saklanıp özgür ve umut dolu bir varoluşu hatırlamaya çalışmaktadır. Akademi Ödüllü sinemacı Asif Kapadia (Amy), bilimkurgu ile spekülatif kurmacanın bu ustaca karışımında, bizi günümüzün dehşet verici gerçeklerinin habercisi olan bir geleceğe taşıyor. Günümüzün küresel krizleri olan otoriterlik, kontrolsüz teknoloji, eşitsizlik ve küresel iklim değişikliğini birbirine bağlayan görüntülerle anlatılan filmde Samantha Morton (In America, Minority Report), geçmişin korkunç imgeleriyle boğuşan bir kadını canlandırıyor. 2073, pekâlâ bizim de sonumuz olabilecek distopik bir geleceğe dair acil ve sarsıcı bir tasavvur.