Hollywood, Francis Ford Coppola’yı cezalandırmaya mı çalışıyor?

Francis Ford Coppola

Amerikan sinemasının en önemli isimlerinden olan Francis Ford Coppola, özellikle 2000’ler sonrası Hollywood stüdyo sistemiyle bağını hepten kopardı ve kendi filmlerini kendi cebinden finanse etmeye başladı. Yönetmenin bu başına buyruk dönemi, bugüne kadar Tetro ve Twixt gibi çok ses getirmeyen, ufak çaplı filmlerle sınırlı kaldı. Ancak Megalopolis ile birlikte bu durum değişti. Coppola, yıllardır hayata geçirmek istediği bu rüya projesini istediği gibi çekmek için, büyük bölümünü kendi cebinden ödeyerek 120 milyon dolar gibi kayda değer bir bütçe topladı. Neticede ortaya, Hollywood’da bugüne kadar benzerini çok az gördüğümüz büyüklükte ve cürette bir sinematik girişim çıktı. Cannes’dan gelen ilk yorumlar bu girişimin büyük ihtimalle başarısızlıkla sonuçlanacağını gösteriyor ama sinema sevdasıyla kalkışılmış bu çılgınlığın boyutu bile Francis Ford Coppola’yı kutlamak için yeterli. Ancak tam da Coppola’yı kutlayacağımız bu dönemde, yönetmenin ismi daha çok uygunsuz davranışlarla anılıyor.

Daha Megalopolis’in çekimleri devam ederken, filmin setinde tam bir karmaşanın hakim olduğunu söyleyen haberler yayınlanmaya başladı. Başta filmin başrol oyuncusu Adam Driver olmak üzere çeşitli kişiler bu iddiaları yalanladı ama bu haberler çekimler boyunca konuşulmaya devam etti. Megalopolis Cannes’da ilk gösterimini yapacağı dönemde ise Francis Ford Coppola çok daha ciddi bir iddiayla gündeme geldi. The Guardian tarafından gündeme taşınan iddialara göre Coppola, Megalopolis’in çekimleri sırasında bazı kadın figüranlara karşı uygunsuz davranışlarda bulunmuş ve genel olarak sette profesyonellikten uzak bir atmosfer yaratmıştı. O dönem çok elle tutulur bir kanıt ya da tanıklık olmadığı için bu iddialar havada kaldı. Ama Cannes boyunca Coppola ve Megalopolis’in üstünde gezmeye de devam etti.

Megalopolis’in vizyona girmesine iki aydan az sürenin kaldığı şu günlerde bu iddialar Variety tarafından yeniden gündeme taşındı. Variety, geçtiğimiz günlerde, Francis Ford Coppola’nın Megalopolis setinde uygunsuz davranışlarda bulunduğunu öne süren yeni bir makale daha yayınladı. Üstelik bu kez makalede, Megalopolis setinde gizlice çekilmiş iki video da vardı. Bir parti sahnesinin çekimleri sırasında kaydedilen bu videolarda, Francis Ford Coppola’nın iki kadın figürana yaklaşıp sarıldığı ve yanaklarından öptüğü görülüyordu. Bu kez iddiaların videolarla da destekleniyor olması, daha elle tutulur bir suçlamayla karşı karşıya olduğumuzu gösterdi.

Francis Ford Coppola

Ancak kısa süre sonra bu kez Deadline’dan aksini düşündüren bir makale geldi. Variety’nin makalesindeki iddiaları mercek altına alan Deadline, bu iddiaların bir dayanağı olmadığını savunan bir yazı yayınladı. Variety tarafından paylaşılan videolardaki iki kadından biri olan Rayna Menz ile görüşen Deadline, oyuncunun Francis Ford Coppola’yı savunduğu açıklamayı da paylaştı. Rayna Menz, yönetmenin kendisini rahatsız ettiği yönündeki iddiaların tamamen asılsız olduğunu söyledi ve hem bu videoları gizlice çeken kişilere, hem de videoyu bağlamı dışında paylaşan Variety’ye tepki gösterdi.

Öte yandan Deadline editörü Mike Fleming, Variety’nin bu iddiaları siteye trafik çekmek için kullandığını söyleyerek doğrudan Variety’yi hedef aldı. Özellikle ikisinin de aynı medya grubunun parçası olduğu düşünüldüğünde, bu epey beklemedik bir saldırıydı. Fleming’in dikkat çektiği bir diğer nokta da Hollywood basınının Coppola’ya karşı düşmanca bir tavır sergilemesinin tuhaflığıydı. Üstelik Fleming bu duruma dikkat çeken ilk isim de değildi. Daha mayıs ayında ilk Guardian makalesi yayınlandığı dönemde, World of Reel’a konuşan bir yapımcı, Coppola’ya karşı bir komplo olduğunu söylemişti. Bu yapımcıya göre Coppola, stüdyo sisteminin dışına çıkıp, Hollywood’un iş modeline bir alternatif sunarak stüdyoları kızdırmıştı.

Bunun üzerine bu kez de Variety’den cevap geldi ve onlar da söz konusu videolardaki ikinci kadın olan Lauren Pagone’nin açıklamalarını paylaştı. Rayna Menz’in aksine Pagone, Coppola yanına gelip yanağından öpünce şoka uğradığını ve kendisinden böyle bir davranış beklemediğini söyledi. Pagone aynı zamanda yönetmenin benzer bir davranışı birden fazla kez sergilediğini de belirtti.

Birbirleriyle çelişen bu açıklamalar, hâlihazırda değerlendirmesi güç olan bu suçlamaları daha da karmaşıklaştırdı. Bir yandan Coppola’nın davranışından açıkça rahatsızlık duyan bir kadın var. Bu kısım yadsınamaz. Ama diğer yandan da Hollywood’un Coppola’nın peşinde olduğunu hissetmemek elde değil. Coppola, kendi parasıyla 120 milyon dolarlık bir film çekerek bir nevi Hollywood stüdyolarının ayağına basmış oldu. Bu yüzden Hollywood’da önemli makamlarda oturan insanlar arasında Megalopolis’in başarısız olmasını isteyenler olduğu bir gerçek. Bir diğer gerçek de şu ki yakında vizyona girecek dev bütçeli bir filmin yönetmenini kamyonun altına itmek, bir stüdyo filminde asla bu kadar kolay olmazdı -hele de o yönetmen Francis Ford Coppola gibi Amerikan sinemasının en önemli figürlerinden biriyse. Eğer Megalopolis, Disney ya da Warner Bros. gibi bir stüdyonun filmi olsaydı, Variety bu filmi riske atacak bir makale yayınlamadan önce iki kez düşünür, sonra bir daha düşünürdü. Özellikle de elindeki argümanlar o kadar da kuvvetli değilken. Çünkü bu dev stüdyoları karşısına almak istemezdi. Ancak Coppola’nın arkasında böyle bir stüdyo gücü yok. O yüzden de kendisine saldırmak çok daha kolay. Variety de bunun farkında.

Kaynaklar: World of Reel, Deadline, The Guardian, Variety