Filmekimi programında yer alacak filmler belli olmaya başladı

Filmekimi 2024 All We Imagine as Light

Filmekimi programında yer alacak filmler belli olmaya başladı. 4 Ekim’de İstanbul’da başlayacak olan gösterimler, dört farklı şehirde 27 Ekim’e kadar devam edecek.

Cannes ve Venedik gibi önemli film festivallerinin ardından düzenleniyor olması vesilesiyle genelde yılın en heyecanla beklenen filmlerinden bazılarını programında barındıran Filmekimi, bu yıl da merakla beklenen pek çok filmi Türkiye’deki sinemaseverlerle buluşturacak gibi görünüyor. Filmekimi’nin programı henüz tam olarak açıklanmamış olsa da seçkide yer alacak filmler yavaş yavaş belli olmaya başladı. Filmekimi programında yer alacağı açıklanan ilk filmler Dog on Trial ve All We Image as Light oldu.

  • Güncelleme: Daha sonra onlara Cannes’da son derece olumlu yorumlar alan üç film daha eklendi: Miguel Gomes imzalı Grand Tour, son yıllarda çıkan en iyi body-horror filmlerinden biri olduğu söylenen The Substance ve Mohammad Rasoulof imzalı The Seed of the Sacred Fig.

Dog on Trial pek kayda değer bir yapım olmasa da All We Imagine as Light bu yılın en dikkat çekici filmleri arasında yer alıyor. Payal Kapadia’nın dünya prömiyerini yaptığı Cannes’da övgülere boğulan filmi, festivalin ikincilik ödülü olarak kabul edilen Jüri Büyük Ödülü’nü kazandı. Dahası Anora ve The Substance gibi filmleri geride bırakarak, bu yıl Cannes’daki eleştirmenlerden en yüksek puanı alan film oldu.

All We Imagine as Light’ın Filmekimi tarafından paylaşılan tanıtım yazısı şöyle:

“Dayanışmayla ayakta kalmak üzerine: All We Imagine As Light. Hint sinemasının yükselen isimlerinden Payal Kapadia’nın bu ilk kurmaca filminde, şehre yeni gelen iki hemşirenin yolunu bulma hikâyesini izliyoruz.

İki kadının birbirlerinde teselli ve güç bulmalarını seyrederken, bir yandan da devasa kentin acımasız, vurdumduymaz, dur durak bilmez temposuna kapılıyoruz.”

Cannes’daki eleştirmenlerin filme dair yorumlarını derlediğimiz yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Laetitia Dosch’un yönettiği Dog on Trial (Köpek Davası)‘nın Filmekimi tarafından paylaşılan tanıtım yazısı şöyle:

“Ya bir köpek artık bir şey değil de biri olsaydı? Adalet bununla nasıl başa çıkardı?

Köpek Davası üç kişiyi ısırdığı için yargılanan bir köpeğin hikâyesi değil. Hayvanların haklarını irdeleyen ve toplumların uyum talep etme biçimlerini inceleyen bir film.”

Cannes Film Festivali

Miguel Gomes  (Tabu, Arabian Nights) imzalı Grand Tour (Büyük Yolculuk)‘un Filmekimi tarafından paylaşılan tanıtım yazısı şöyle:

“Nişanlısı ile evlenememek için kıta değiştiren Edward’ı izlerken onun hemen peşinde olan Molly’yi de takip ediyoruz çünkü Molly’nin de kendi maceraları ve romantizmi var.

Emperyalizm, modernite ve hareketlilik üzerine çarpıcı görselliğiyle özgün bir eleştiri sunan Büyük Yolculuk tarihi olay örgüsüne modern öğeler serpiştirerek mekân ve zamanı da kendince büküyor.”

Cannes’da En İyi Yönetmen ödülünü kazanan Grand Tour’a dair eleştirmen yorumlarını derlediğimiz yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

The Substance

Coralie Fargeat (Revenge) imzalı The Substance için Filmekimi tarafından paylaşılan tanıtım yazısı şöyle:

“Hiç kendinizin daha iyi bir versiyonunu hayal ettiniz mi? Karakterimiz Elisabeth, 50. doğum gününde ilerleyen yaşı yüzünden kovulunca “Cevher” ile tanışır. Gizemli bir laboratuvar ona ‘kendisinin daha iyi bir versiyonunu’ ortaya çıkaracak bu mucizevi maddeyi önerir.

David Cronenberg, John Carpenter, David Lynch ve Michael Haneke’den esinlenen yönetmen Coralie Fargeat’ın yeni filmi, zihinlerde kesinlikle iz bırakacak.

Başroldeki Demi Moore’un performansı ise, The Substance için heyecanlandıran bir diğer sebep.”

Cannes’daki eleştirmenlerin filme dair yorumlarını derlediğimiz yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

The Seed of the Sacred Fig Filmekimi

Mohammad Rasoulof (There is No Evil) imzalı The Seed of the Sacred Fig için Filmekimi tarafından paylaşılan tanıtım yazısı şöyle:

“The Seed of the Sacred Fig, Tahran’daki Devrim Mahkemesi’nde hâkimliğe terfi eden ve rejimin kendisine dönüşen İman’ı izliyor.

Rejim karşıtı propaganda suçlamasıyla İran’da 8 yıl hapse mahkum edilen Rasoulof, Almanya’ya kaçmış ve filmin Cannes’daki prömiyerine katılmıştı.

Çekimleri gizlice yapılan film, hem protestoların hem rejimin gösterileri acımasızca bastırmasının gerçek görüntülerini içeriyor.”

Filmekimi’nin 4 Ekim’de başlayacak İstanbul ayağı 13 Ekim’e kadar devam edecek. Daha sonra Diyarbakır, Ankara ve İzmir’e taşınacak olan gösterimler, 27 Ekim’de İzmir’de son bulacak.”

Cannes’daki eleştirmenlerin filme dair yorumlarını derlediğimiz yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Yeni filmler açıklandıkça burayı güncelliyor olacağız.